11 Mart 2010 Perşembe

Bir Gün Tek Başına

Vedat Türkali'nin ilk romanı "Bir Gün Tek Başına"yı sinema filmi yapıyoruz. Aslında roman, doğduğu yere, sinemaya dönüyor. 1960 yıllarda Vedat Türkali, Atıf Yılmaz ve Yılmaz Güney, 27 Mayıs 1960 askeri darbesinden önce gelişen olayları konu alan bir film yapmak için uzun bir süre çalışmışlar, o günleri birebir yaşamış kişilerle derinlemesine söyleşiler yapmışlardı. Ben ya ilk okulu bitirmek üzereydim, ya da yeni orta okula girmiştim. Bu çalışmayı hatırlamıyorum. Sonradan (neden bilmiyorum) film projesi yattı. Eldeki belgeler romanın çıkış noktası oldu. Bu bilgiler yakında ayrıntılı olarak web sitemizde yayınlanacak. Ben ara sıra aklımda kalanları, daha çok da "şimdi"yi, yapacağımız çalışmaları anlatma niyetindeyim. Bu blog bir tür "açık mutfak" olacak. Şu anda Vedat Türkali'nin yeni yazdığı 1. taslak senaryoyu okumak, notlar almakla uğraşıyorum. Sanırım bir hafta sürer bu iş. Sonra oturup birlikte çalışacağız. Ben yönetmen olarak düşündüklerimi, önereceğim çözümleri ileteceğim kendisine. Sonra ikinci taslak yazılacak. Filmi sanırım gelecek yıl bu sıralar çekmeye başlarız. Vizyon tarihi 2011 sonu veya 2012 başı olacak. Yani düğmeye bastık, geriye sayım başladı.

4 yorum:

  1. kitabı iki kez okudum,okurken de hep'' filmi nasıl olur acaba ?'' diye düşünmüştüm .sabırsızlıkla bekliyorum,şimdiden teşekkürler...

    YanıtlaSil
  2. BU İŞİ ANCAK BİR PİRHASAN YAPARBİLİRDİ ZATEN!KİTABI OKUDUĞUMDAN BERİ,NEDEN ŞİMDİYE KADAR''BİR GÜN TEK BAŞINA''NIN BU ANLAMDA DEĞERLENDİRİLMEDİĞİNİ MERAK ETTİM.BİLİYORUM DÖNEM FİLMLERİ GENİŞ BÜTÇELERLE ÇEKİLEBİLDİĞİ İÇİN ZOR OLUYOR, YİNE DE BU BENİ TATMİN ETMEMİŞTİR.
    KURGU YÖNETMENİ ADAY ADAYIYIM.MESLEKİ ANLAMDA EN BÜYÜK İDEALİM İKİ KEZ HATMETTİĞİM BU ROMANI BEYAZPERDEYE AKTARMAKTI.BU ANLAMDA BU İŞİ BENDEN ÖNCE ALDIĞI İÇİN BARIŞ PİRHASAN'I KISKANIYORUM,VE GEÇ KALMIŞLIĞIN EZİKLİĞİ İÇİNDEYİM.ŞEVKİMİ KIRDI BİRAZ DA.ÇÜNKÜ FİLM Bİ KERE ÇEKİLİR BENCE.HELE O FİLMDE PİRHASAN İMZASI VARSA...GERÇİ BANA KALSA, Bİ 20 YIL DAHA ÇEKİLEMEYEBİLİRDİ BELKİ.ENDİŞELİYİM DE, SİNEMADAKİ KENAN BENİM ZİHNİMDE CANLANDIRDIĞIM KENAN'A BENZEMİYORSA..YA NERMİN BENİM DÜŞÜNDÜĞÜM GİBİ BAKAMAZSA..YA GÜNSEL BİZİM TANIDIĞIMIZ GÜNSEL DEĞİLSE..İŞTE O ZAMAN FİLM DE KİTAP DA YABANCILANIYOR.FİLMİ İZLEDİKTEN BELKİ YILLAR SONRA ROMANI TEKRAR OKURKEN ZİHNİMDE GÖRÜNTÜLER BULANACAK GİBİ.BENİMKİLERLE FİLMDEKİLER..BU ROMANI OKUYAN ARKADAŞIMLA KARAKTERLERİ KONUŞTUK:VEDAT TÜRKALİ ÇAKTIRMADAN MÜKEMMEL TASVİR ETMİŞ, Kİ İKİMİZİN KENAN'I DA TIPATIP AYNI..İKİMİZİN GÜNSEL'İ DE AYNI..ROMANDAN PERDEYE GEÇERKEN OYUNCU SEÇİMİ, BENCE HEM RİSKLİ HEM DE CESARET İŞİ..
    KURGUCU ADAYI OLARAK HENÜZ HADDİM DEĞİL AMA ROMANIN OKURU OLARAK SİZİNLE PAYLAŞMADAN EDEMEYECEĞİM BAĞIŞLAYIN:KENAN ROLÜ İÇİN EMİN OLMAMAKLA BİRLİKTE BİRAZ MAKYAJLA SERHAT TUTUMLUER'İ; GÜNSEL İÇİN YİNE Bİ İKİ MAKYAJ HİLESİYLE NURGÜL YEŞİLÇAY'I DÜŞÜNMÜŞTÜM.AMA RASİM İÇİN ÖNERİM:RASİM ÖZTEKİN YA DA GÜVEN KIRAÇ OLMALI.GÖKÇE YANARDAĞ DA YİNE MAKYAJLA NERMİN'E BENZETİLEBİLİR.KENAN ROLÜNE CUK OTURAN Bİ OYUNCU ARAŞTIRIYORDUM.BABAYI DA BULAMADIM DAHA.
    KUŞKUSUZ BARIŞ PİRHASAN HERŞEYİ DÜŞÜNMÜŞTÜR.EN İYİSİNİ YAPACAK OLAN NİHAYET BARIŞ PİRHASAN OLMALI DEĞİL Mİ!

    YanıtlaSil
  3. filmi şimdiden merak ediyorum.umarım hersey yolunda gider ve filmi bir an önce sinemada izleme şansına erişiriz.bu arada fırsatını bulmuşken şunu da belirtmek isterim.kadir has üniversitesi'nde vereceğiniz dersi dört gözle bekleyen biz öğrenciler için bu film pek de iyi anılmayacak.çünkü programızın sıkışıklığı dolayısıyla dersin iptal edidiği söylendi.açıkcası bu sıkışıklığın "bir gün tek başına" projesiyle ilgili olduğu,ondan kaynaklandığı görüşündeyiz.en azından ben öyle düşünüyorum.umarım ikinci dönem ders verme şansınız olur.filminizde kolaylılar dilerim.

    umut

    YanıtlaSil
  4. Bir Gün Tek Başına gibi bir başyapıtı sinema filmine çevirmek güzel olduğu kadar da zor bir iş olsa gerek. Ama bunu yapacak kişinin Vedat Türkali'yi en iyi anlayacak, O'nun eserini incitmeyecek bir insan olduğunu bilmek içimi çok rahatlattı. Böylesi bir eserin yanlış ellerde harap olmasını beni çok üzerdi.
    Ben de kendi payıma bir şeyler yapmak istedim, becerebildiğim şey sadece oyuncu seçimi üzerine kafa yormak oldu. Herkes Günsel olamaz, Günsel çok özel bir karakter. Popüler bir isim olmamalı başka rolleri çağrıştırmamalı. Boyalı bir manken de olmamalı. Günsel'in duruluğunu ve canlılığını verecek bir isim lazım, benim ilk aklıma gelen, Zeynep Köse oldu. Çook yakışır Günsel'e bence.
    Kitabı okurken Kenan için gözümde hep Uğur Polat canlandı. Kenan duygusunu en iyi o verir. Çünkü Uğur Polat hem iyi hem kötü rollere gidebiliyor, Kenan da öyle bir insan. Serhat Tutumluer de iyi bir alternatif olabilir.
    Sonuç olarak:
    Günsel: Zeynep Köse
    Kenan: Uğur Polat
    Nermin: Başak Köklükaya, Meltem Cumbul ya da Bennu Yıldırımlar
    Rasim: Rasim Öztekin
    Rasim’in eşi: Goncagül Sunar

    Çay bahçeleri bozulmadan kalan yerler. Bir de bu aralar dönem dizileri çekmek çok popüler. Bunların çekildiği mekanlardan faydalanılabilir. Biraz değişiklikle farklı bir çehreye bürünebilir bu yerler.

    YanıtlaSil